Subscribe Twitter Facebook

26 Temmuz 2011 Salı

Tatile Dair...



Tatile Dair Notlar

Bir deniz tatili daha sonlandı.

Gittik, gördük, kaldık, geldik. :)


16 Temmuz 2011 Cumartesi sabaha saat 05.00 civarı ablamlar, biz ve annem olmak üzere toplam 10 kişi 2 araba ile yola çıktık. Yolumuz uzun olduğu için, çocuklar arabada yorulup sıkıldıklarından bir kaç defa mola verdik ve her molada en az 1 saat oyalanınca saat 14.30 da otele varabildik. Zaten odalara giriş saati 14.00 idi.

Bana kalsa o günü yatıp dinlenerek geçirirdim ama çocuklar havuz ve deniz sevdasındalar ya hemen hazırlanıp inmek istediler. Eeee onları mutlu etmek lazım tabi hazırlandık indik aşağıya :)



Kaldığımız otel, Carelta Beach Resort & Spa

Otelin sitesinden aldım bir kaç foto ve benim çektiklerimi ekleyerek tatile dair notlar düşmek istedim.


Büyük beklentilerle gidersen hayal kırıklığına uğrama ihtimalinin yüksek olduğu, olumlu olduğu kadar olumsuzluklarında yaşandığı bir otel.


Odalarımız, havuz ve deniz manzaralıydı ki bu hoşuma gitti. :)


Küçük kızım için birde bebek karyolası koymuşlardı.

Oda temizliğinden hiç memnun kalmadım maalesef.
Çarşaflar ve havlular kirlendikçe ve 2-3 günde bir değiştiriliyormuş.
İnsan denizden odaya girdiği zaman tertemiz ve ütülü çarşafların serildiği yataklar ve duştan sonra kurulanacağı tertemiz havlular bulmak istiyor. Ama nerdeee? Kirlenecekmişte öyle değiştireceklermiş.

Bizim bir tanede bebek olduğu için temiz kalması ne mümkün. Yatakların üzerine çıkıyor iniyor vs. Kırışıyor ister istemez.  İşte ispatı. :))



Gece yatınca klimalarıda kapatıyoruz mecburen. Ter içinde uyanıyoruz. Çarşaflar zaten kirlenmiyor mu kardeşim.

Değiştirmedikleri zaman kırışık ve hatta kirli  çarşafları tekrar seriyorlar yataklara. 7 gün kaldık. Oda toplasan 3 yada 4 kere temizlenmiştir. Çarşaflar ve havlularda yine 3 - 4 kere değiştirilmiştir.





Benim denizden en büyük beklentim, denizin temiz olması, kumlu olması, denizin birden derinleşmemesi ve denizde taşların olmaması. O açıdan busı benim için hüsran oldu.


İskelesi vardı. Yüzmeyi iyi bilenler ve küçük çocuğu olmayanlar için idealdi. İskeleden direk denize atla merdivenden çık yukarı.

Ama bizim durumumuzda olanlar için kıyıdan denize girmek, girerkende ayaklarına taşlar bata bata büyük taşlara basa basa ve birazda düşmemek için dengeyi sağlamakla uğraşıp denize giriyorduk.


O büyük taşların arasından denize girebilmek için ince bir yol yapılmış. Denize giriyorsun ayaklarına taşlar batıyor. Tam işkenceydi. Büyük kızım denize fazla takılmadı bile. Hep havuzdaydı. Ama şunu söylemeliyimki deniz çok güzeldi. Tertemizdi. Denizde taşlar olmasaydı ince kumları olan bir sahil olsaydı çocuklar rahat rahat oyun oynasaydı, kumdan kaleler yapsalardı fenamı olurdu. :)


Onca yolu gidipte havuzda zaman geçirmek çokta mantıklı gelmiyor bana. Havuz heryerde var ama deniz Ankara'da yok ki. :)

Yemekleri içinde çok iyiydi diyemiyorum maalesef. Yeşilliği bol, faaleyitleri güzeldi.


Otele dair notlarım bitti. Gelelim bize. Hani sormuştumya tatil zamanı başlıklı yazımda
Sizce 12 yaşında ve 16 aylık kızlarımla bu tatil yorucu mu olur yoksa dinlendirir mi?  diye.

Ben yoruldum vallahi. :))

Büyük kızım herşeyini kendi halletti. Giyinmesi, duşu, yemesi, vs. Ama küçük bizi peşinden koşturdu. Babaya aşırı düşkün. (Büyükte öyleydi) Baba her istediğini yaptığı için ben varken dahi babayı istiyor. Onca çeşit yemek varken bizim kızın iştahı orada kapandı iyi mi? Ağzına 1 lokma bişey girse sevinir durumlardaydım.

Sabah 9.00 da kahvaltıya iniyorduk 10.00 a kadar kahvaltı faslından sonra, ablamla dışarıda biraz oyalanıyorduk. Küçüğü hazırla, kremle derken havuza indirmek 11.00 i buluyordu.  Babasıyla iniyorlardı doğru çocuk havuzuna. Büyük kızım zaten mayosunu giyip üstünede elbisesini giyiyordu kahvaltıdan hemen havuza geçiyordu. 12.30 - 13.00 civarı öğle yemeğinden sonra küçüğü yatırmak için odaya gidiyordum saat 15.00 - 15.30 civarı uyanıyordu. Bende bu arada kitap okudum. Bir şeyler yesin derken denize saat 16.00 - 16.30 civarı ulaşıyorduk. :)) Deniz otele sıfır ama biz anca ulaşıyoruz. :))

Saat 18.00 - 18,30 civarı odaya çıkıyorduk, duşun ardından akşam yemeğine iniyorduk. Yemekten sonra otelin karşı tarafında sıralanmış dükkanları gezmeye gidiyorduk. Bayanlar ve çocuklar olmak üzere 8 kişi. :)) Saat 21.00 da çocuklar için animasyon başlıyordu. Benim küçük kız bu fasla bayıldı. İlk gün şaşkın şaşkın baktı kim ne yapıyorsa aynısını yapmaya çalıştı. Sonra bıraktı kendini kafasına göre dans etmeye başladı. :) Animasyon sonrası ben küçüğü alıp odaya çıkıyordum. O uyuyunca kitabı okumaya devam ediyordum.

Şöyle boylu boyunca uzanıpta güneşlenemedim bile. Gerçi güneşlenmek işkence gibi geliyor bana. :)

Ne kadar uzun yazdım dimi? Saatine varana kadar detayları anlattım. :)) Kimse okumayacak biliyorum ama bana günlük gibi oldu. :))

1 hafta sonra çıkışımızı yaptık. Ispartada çalışan büyük ablamın oğlunun  bekar evine gittik.  Ablam ve eniştemde oradaydı.

Yeğenim bizi Ispartaya 30 km uzaklıktaki Eğirdire götürdü. Orayı çok beğendim.


Ne kadar yüksekliğe çıktığımızı bilmiyorum ama gittiğimiz yer harikaydı.


Akpınar Seyir Terası


Göl Manzarası harika


Büyük büyük çadırlar ve birinde şark köşesi diğerinde masalar vardı. Biz kalabalıktık ve alan daha geniş olduğu için şark köşesi olanı tercih ettik. Orada ayran ve gözleme yiyerek püfür püfür esen temiz havayı soluduk. :)


Aşağı inince üst resimde görünen adaya gittik. Sanırım sonradan kum dökülerek yol yarılmış ve oraya geçiş sağlanmış. Orası küçük bir sahil kasabası gibi. Bayıldım. Küçük pansiyonlar, çay bahçeleri, gölde yüzen ördekler, yeşillikler çok güzeldi. Bazıları gölde yüzüyor bazıları kayıklara binmiş gölde gezinti yapıyorlardı.
Fotoğraf makinası arabada kaldığı için oraya ait fotoğraflar bende yok. Ablamda var ama resimler bana gelene kadar çok zaman geçer. Bunlarla idare ediniz lütfen. :))

Sonra yeğenim bizi Ispartada yeni açılmış olan Alışveriş merkezine götürdü.  IYAŞ PARK AVM


Biz bayanlar severizya gezmeyi hemen daldık, dolaşmaya başladık. Beyler sıkıldı tabi dışarıda çaybahçesinde oturdular. Çıkışta Isparta turu yaptık ve eve geldik. :)

24 Temmuz 2011 Pazar günü kahvaltı sonrası yola çıktık. Ve evlerimize geldik.

Gittiğimiz yer  ne kadar güzel olursa olsun, bir süre sonra evimi özlüyorum ben. :)

İşte böyle. :))

Yaz yaz yoruldum :)) Bir bardak soğuk su içme vakti geldi. :)

Kendinize iyi bakın.







5 yorum:

  1. ooohhhhhh hobim vaktim sefan olmuşşşşşşş:)
    aaa senin kızlarıda gördüm merak ediyordum açıkcası maşallah.küçük küçük diyorsun büyümüş beyaaa:)
    darsı artık gelecek sene benim başıma.valla gitmişsin kitap okumuş ayaklarını uzatmışsınya ne güzel güneşlenmesende olmuş:)
    senin adına çok sevindim bir de seni gösteren resim olaydı daha iyi olurdu şu çok sevdiğim arkadışımın bir resmini görsem:)

    YanıtlaSil
  2. hoşgeldin canım,sıkıntıları olsada güzel bir tatil olmuş.siz akpınarda gözlemelrinizi yerken serinliği buraya kadar geldi:) negüzel püfür püfür ........

    YanıtlaSil
  3. tatil biraz sıkıntılı geçmiş ama en azından değişiklik oldu, olaya pozitif yönleriyle bakmaktan başka çare yok, Eğirdir'i ben de gördüm çok güzel ama akpınar seyir terasına çıkma fırsatım olmadı, hoşgeldin.

    YanıtlaSil
  4. Oh ne güzel gittin, tatilini yaptın dinlendin geldin, darısı başıma arkadaşım. Artık sen ne enerji dolu olursun şimdi neler çıkarırsın ortaya di mi? :D Yalnız tatil dönüşü kötüdürçamaşırlar, ütüler, otelden sonra evde yemek yapma temizlik yapma derdi v.s. İşin en pis tarafı da o :D Hadi sana kolay gelsin sevgiler canım...

    YanıtlaSil
  5. Çocuklar küçükken tatil tatile benzemez pek:)) Biraz daha büyüt rahatlarsın o zaman:)) Yine de güzel olmuş. Eğirdir'de alabalık yiyecektin:))

    YanıtlaSil

 
Powered by Blogger