Ankara Hamamönü

Diş eti tedavim hala devam ediyor.

Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine gidiyorum. 

Bir gün çıkışta Hamamönünü keşfettim. :) 

Duydum ama gitmemiştim. 

Yalnız olunca zevkli olmuyor, arkadaşlarıma söyledim, mutlaka gitmeliyiz. 

29 Ağustos Perşembe günü yine randevum vardı. 

Arkadaşımla birlikte gittik. Dişten sonra Hamamönüne geçtik. 

Biraz fotoğraf çektim. 

Hamamönünü turladıktan sonra, çay ve gözleme yemek üzere Hüso Gözleme Evine oturduk. 

Gözleme harikaydı. 

Üstüne birde kahve içtik. 

Oradan yürüyerek Samanpazarına geçtik. 

Aslında böyle bol yürüyüşlü zamanlarda rahat ayakkabı giymek lazım. Bizim topuklu ayakkabılardan ayaklarımız ağrıyınca kendimize rahat terlikler aldık ve dolaşmaya devam ettik. :))

Suluhana uğradık, suluhandaki  ve posta caddesindeki ahşap malzemeleri satan yerlere uğradık  Bir kaç alışverişten sonra kendimizi otobüs durağına zor attık. Ellerimiz dolu, ayaklarımız bedenimizi zor taşır hale geldik diyebilirim. :)

Sabah 10.00 da çıktık, akşam 20.30 civarı evdeydik. 

Güzel ve keyifli bir gündü. 

30 Ağustos Zafar Bayramımız Kutlu Olsun

Çanta Gazetelik

Bu çanta gazeteliği arkadaşım için yaptım. 

İstanbul'a gidecek. :)

Resim çok güzel. 

Boyutunu gazeteliğe göre ayarladım, sağ alt tarafada yine kadın resmi eklemiştim.

Resim şu ölçülerde olacak diye not iliştirip eşime gönderdim.  

Ozalitçi bir türlü boyutu ayarlayamamış. Resmi dahada büyütüp A3 kağıda sığdırmış ama resimde kesintiler var. Bakınız sağ alt tarafta kadın resmi yarım. :(

Neyseki çokta rahatsız edecek bir görüntü yok. 

Bakalım arkadaşım beğenecek mi?

Objelerde güzel kadın resimlerini kullanmayı seviyorum. :)

Aklıma Tanju Okanın söylediği Kadınım şarkısı geldi, paylaşmadan olmaz :))

Eşyalar toplanmış seninle birlikte

Anılar saçılmış odaya her yere

Sevdiğim o koku yok artık bu evde

Sen

Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş

Ne olur terketme yalnızlık çok acı

Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte

Sen kadınım

Hatırla o günü karşıki sokakta 

Seni öptüğümü ilk defa hayatta

Kollarımda benim ilkbahar sabahım

Sen

Sönmüş bak ışıklar ev nasıl karanlık

O ılık aydınlık yuvamız soğumuş

Geceler bitmiyor ağlıyorum artık

Sen kadınım

Eşyalar toplanmış seninle birlikte

Anılar saçılmış odaya her yere

Sevdiğim o koku yok artık bu evde

Sen

Masamız köşede öylece duruyor

Bardaklar boşalmış herbiri bir yerde

Sanki hepsi hasret senin nefesine

Sen kadınım

Bana bıraktığın bütün bu hayatın

Yaşanan aşkların değeri yok artık

Ben sensiz olamam artık anlıyorum

Sen

Şimdi çok yalnızım

Ne olur kal benimle o kapıyı kapat

Elini ver bana

Dışarda yalnız, yalnız üşüyorum

Sen kadınım

 Sevgi ve selamlarımla 

İstanbul'u Dinliyorum

Gözlerim kapalı... :)

Çok amaçlı kutu. 

Arkadaşım bu kutuyu çocukların odasına aldı, 

Sahra Bejine boyadım, istanbul resimleri ile kapladım. 

Güle güle kullansınlar. :)

İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; 
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor 
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda 
Sucuların hiç durmayan çıngırakları; 
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı; 
Kuşlar geçiyor derken 
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık;
Ağlar çekiliyor dalyanlarda; 
Bir kadının suya değiyor ayakları; 
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı, 
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa 
Güvercin dolu avlular, 
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; 
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı 
Başında eski alemlerin sarhoşluğu, 
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde. 
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; 
Bir yosma geçiyor kaldırımdan. 
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere; 
Bir gül olmalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde. 
Alnın sıcak mı, değil mi bilmiyorum; 
Dudakların ıslak mı değil mi, bilmiyorum 
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum...

Orhan Veli Kanık

Güzel, keyifli bir akşam dileği ile...

Kapı Gazeteliği

Sipariş üzerine boyadığım kapı gazeteliği. 

Objeye yapıştırılacak resim belli olunce gerisi geliyor. :) 

Ön tarafa yapıştırdığım resme uyumlu olması açısından yanlara aynı ressama ait farklı resimler yapıştırdım. 

Dekoratif mühür yapıp, inciler yapıştırdım. 

Ön taraftaki mavi kadına araba ile birlikte, mozaik jel uygulayarak doku verdim. 

Son olarak vernikledim. 

İyi günlerde kullanılması dileği ile. 

Sevgiler

Siyah Beyaz Kırmızı Poşet Kutusu

Yine arkadaşım Fatma'ya ait bir çalışma. 

Siyah, beyaz ve kırmızının harika uyumu. :)

Poşet doku uygulayıp, hamur kabartma yapmış,

Ben beğendim, örnek olarak bloğumda dursun. :)

Ellerine sağlık Fatma'cım, güle güle kullan. 

Çanta Gazetelik

Sipariş üzerine yaptığım çanta gazetelik. 

İstanbul'a doğru yol aldı bile. :)

Ayrı ayrı resimler kullanıldı. 2 yönlüde kullanılabilir. 

Ben bunuda sevdim. :)

Resimler güzel olunca sonuçta güzel oluyor bence :)

Gazeteliği kemik renge boyadım, resimleri yapıştırdım, kulplarına linen renk dekoratif mühür uyguladım. 

Son olarakta vernikledim. 

Tüm detaylarının fotoğrafını çektim,

Şimdi huzurlarınızda. 

Dilerim, mutluluk yağmurunda şemsiyesiz kalırsınız. :)))

Sevgiler